Tutkulu bir Türk patika koşucusu olan Beyza Güzel, birçok yarışta iz bıraktı ve spora olan sevgisiyle başkalarına ilham verdi. Bu özel röportajda Beyza, kendi yolculuğunu, karşılaştığı zorlukları ve kadınlar için gelişen patika koşusu dünyasına dair düşüncelerini paylaşıyor.
Patika koşusunun senin tutkun olduğunu fark ettiğin belirli bir an var mıydı? Koşmaya başlama hikâyen nedir?
Patika koşusunun benim için sadece fiziksel bir aktiviteden fazlası olduğunu fark ettiğim anı çok net hatırlıyorum. Her zaman koşan biriydim ama bir gün, doğada uzun bir koşuya çıkmaya karar verdim. Ayaklarımın toprağa değmesini hissetmek, kuş seslerini duymak, sert rüzgârı hissetmek ve sonunda zirveye ulaşıp o nefes kesici manzarayı görmek… Tüm bunlar beni derinden etkiledi. Bunun sadece bedenim için bir aktivite olmadığını, ruhumu besleyen bir şey olduğunu fark ettim. O günden itibaren patika koşusu hayatımın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Patika koşusu hakkında yaygın ama yanlış bilinen bir düşünce var mı? Bu konuda ne söylemek istersin?
Birçok insan patika koşusunun sadece profesyonel atletler için olduğunu ya da aşırı derecede zorlayıcı olduğunu düşünüyor. Bu kesinlikle doğru değil. Patika koşusu, yeni başlayanlardan deneyimli koşuculara kadar her seviyeden insan için fırsatlar sunar. Bu sadece bir yarış değil, aynı zamanda bir keşif ve öğrenme yolculuğudur. Daha fazla insanın bunun aslında herkes için erişilebilir olduğunu fark etmesini ve kendi deneyimlerini yaşamalarını umuyorum.
Patika koşusunda ne arıyorsun—zihinsel bir huzur mu, yoksa bir meydan okuma mı? Teknik parkurları mı, yoksa daha sakin rotaları mı tercih ediyorsun?
Benim için ikisi birden. Teknik parkurları seviyorum çünkü hem fiziksel hem de zihinsel olarak beni zorluyor; her adımda strateji ve denge gerekiyor. Kayalık araziler ve dik tırmanışlar gibi doğal engeller bana başarma hissi veriyor. Ama patika koşusu aynı zamanda huzuru bulmak ve doğayla bağ kurmak demek. Her parkur kendine özgü bir deneyim sunuyor—ister sessiz ve meditasyon gibi bir koşu olsun, ister fiziksel olarak zorlayıcı bir mücadele.
“Patika koşusu sadece profesyoneller için değil—herkes için. İster 5 km ister 100 km olsun, mesele sınırlarını zorlamak ve bu yolculuktan keyif almak.”
Birçok yarışa katıldın ve önemli başarılar elde ettin—senin için anlamı büyük olan bir zafer var mı?
Benim için en anlamlı zaferlerden biri Cappadocia Ultra Trail’deki 120 km’lik yarıştı. Bölgenin coğrafyası muazzam güzellikteydi ve bu yarışa uzun süreli, detaylı bir hazırlık yapmıştım. Parkur çok zorluydu; dik yokuşlar ve teknik yollarla doluydu ama enerjimi ve sıvı alımımı iyi yöneterek odaklanmayı başardım. O finiş çizgisini geçmek tarifsiz bir tatmin duygusuydu.
Hayatında koştuğun en zorlu yarış hangisiydi ve bu zorluğun üstesinden nasıl geldin?
En zorlandığım yarışlardan biri Tahtalı Dağı’ndaydı; Lavaredo by UTMB için orada antrenman yapıyordum. Gece yarısı başladık ve sabaha kadar zorlu, karanlık bir patikada koştuk. Hem zihinsel hem fiziksel olarak oldukça yorucuydu—orman içinde yalnız olmak, karanlıkla çevrili halde sadece doğanın seslerini duymak gerçekten zorlayıcıydı. Bu süreci zihinsel olarak güçlü kalarak ve hazırlığıma güvenerek aştım. Unutulmaz bir deneyimdi ve bana dayanıklılığın ne demek olduğunu öğretti.
Patika koşusu kadınlar için de büyüyen bir spor haline geliyor. Bu konuda ne gibi değişiklikler gözlemledin ve senin için anlamı nedir?
Kadınların yarışlara katılımında büyük bir artış olduğunu gözlemliyorum. Bazı organizasyonlarda kadın katılım oranı %12’den %20’ye, hatta daha fazlasına çıktı. Bu, sporda eşitlik ve kapsayıcılığa yönelik genel hareketin bir yansıması ve görmek çok güzel. Daha fazla kadının doğayla bağ kurduğunu ve kendi gücünü keşfettiğini görmek gerçekten ilham verici.
Kaçkar by UTMB gibi yarışların daha fazla kadının katılımını desteklemek ve teşvik etmek için neler yapabileceğini düşünüyorsun?
Kadınlar için patika koşusunda en önemli unsurlardan biri güvenlik. İyi işaretlenmiş parkurlar, açık iletişim ve destekleyici bir ortam sağlanması çok önemli. Kaçkar ekibinin bu detaylara ne kadar özen gösterdiğini gördüm; kapsayıcılığı vurgulayarak ve kadınların bu spordaki başarılarını öne çıkararak büyük bir fark yaratabileceklerine inanıyorum.
Kaçkar by UTMB seni en çok neyle heyecanlandırıyor ve sence başkaları neden bu yarışa katılmalı?
Kaçkar, eşsiz ve büyüleyici bir bölge. Oradayken Türkiye’nin başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz parkurlar ve manzaralarla karşılaştım. Bu, her koşucunun ve destekçilerinin mutlaka deneyimlemesi gereken bir yarış. Doğayla kurulan bağ ve parkurların sunduğu derinlik burayı unutulmaz kılıyor. Gerçekten birçok kişi için “mutlaka koşulmalı” denilecek bir etkinlik olacağına inanıyorum.
Patika koşusunu tek kelimeyle tanımlasan, bu ne olurdu ve neden?
Keşif._
Patika koşusu sadece yeni rotalar keşfetmek değil; aynı zamanda sınırlarını, gücünü, doğanın ve iç dünyanın güzelliğini keşfetmek demek. Her adım seni yeni bir şeye biraz daha yaklaştırıyor.
Beyza’nın patika koşusuna olan tutkusu, hem sözlerinde hem de başarılarında kendini gösteriyor.
Onun hikâyesi, bu sporun dönüştürücü gücüne bir örnek ve başkalarına ilk adımlarını atıp keşif yolculuğuna çıkmaları için ilham veriyor.